Baklavanın Rum tatlısı olarak tanıtılması ve Türk lokumunun "Rumlar Türk lokumunu aldı" şeklinde yer alan haberlerin ardından Türk Patent Enstitüsü resmi bir açıklama yapma gereği duymuş ve "Kıbrıs Rum Kesimi tarafından AB nezdinde yürütülen coğrafi işaret tescil işlemleri başvurusu, Rum Lokumu veya Lokum şeklinde değil, Geroskipou Lokumu şeklinde yapılmıştır. Türk Lokumu, Turkish Delight veya Lokum ibarelerinin kullanılmasının AB sınırlarında yasaklanması mümkün değildir…" şeklinde konuya açıklık getirmişti.
Her seferinde Türkiye’nin geleneksel ürünleri olarak bilinen ve dünyanın da böyle tanıdığı ürünlerde alınan veya alınma girişiminde bulunulan "coğrafi işaret tescili" sonrası ilgili kesimler ayağa kalkıyor. Gerekli açıklamalar yapılıyor, ortalık sakinleşiyor. Bir sonraki olaya kadar… Aslında yapılması gereken çok da zor değil. Madem ki bu geleneksel veya yöresel ürün olarak bilinen ürünlerin hakkı korunmak isteniyor o zaman yapılması gerekenin adı ve yolu belli. Yapılması gereken öncelikle "coğrafi işaret tescili"ni almak. Yolu ise Türk Patent Enstitüsü’ne başvurmak. Tabii bunun içinde de birkaç ayrı yöntem var. Uygulaması da öyle çok zor değil.
Avantaj Sağlıyor
"Eğer geleneksel, yöresel ürünleri korumak ve bunu kullanım hakkını belgelendirmek istiyorsanız ’coğrafi işaretleme tescili’ni almak zorundasınız" diyor Destek Patent Ofisi Yönetim Kurulu Üyesi ve Marka Patent Vekili Hasan Demirkıran.
Coğrafi İşaretleme Sistemi’nin Türkiye’de henüz çok bilinen bir kavram olmadığını söyleyen Demirkıran bunun avantajlarını ve izlenmesi gereken yolu şöyle açıklıyor: "Coğrafi işaretler de bir markadır. Bu markaların hem pazarlama açısından, hem de fikri mülkiyet açısından yönetilmesi gerekir. Dünyada bunun en güzel örneği Bordeux şarapları ve şampanyadır. Bunlar ürün değil, markadır. Bu kapsamda Türkiye’deki özel ürünler ve üretim usulleri hem bölgeleri tanıtmak, hem geliştirmek ve ek gelir elde etmek için, önce coğrafi işaret olarak tescil ettirmek, sonrada pazarlamak gerekir. Batı’da şarapçılık sektöründe başlayan ve zamanla tüm tatların özgün tariflerini denetim altına alan sistem, hem tüketiciyi hem de üreticiyi koruyor.
Türkiye’nin AB’ye giriş sürecinde uyum yasaları içinde görüşülürken gündeme gelen “coğrafi işaretleme"nin hangi durumlarda geçerli olduğu, getireceği rekabet avantajı gibi özellikleri var. Coğrafi işaretleme sisteminde dünyada, ismi, yapılış biçimi, üretildiği bölgenin sınırlan dahi tescil edilmiş, koruma altına alınmış pek çok ürün bulunuyor. Parmesan peyniri, Rokfor, Bordo şarabı vs. O yerlerin üreticileri, önce ürünlerin kendi sınırlan dışındakilerden daha farklı olduğunu bilimsel yöntemlere tespit ettirmişler. Ardından sıra özellikleri yaratan bölge sınırlarının nereden geçtiğini belirlemeye geliyor. Sonra bu ürüne özelliğini kazandıran üretim şekli bütün ayrıntılarıyla sap tanıyor ve kural haline getiriliyor. Yapılacak son işlem de artık o ürünün tescil edilmesi." AB içindeki ürünlere artık coğrafi standartlar getirildiği bilinen bir gerçek. Türk Patent Enstitüsü yetkilileri de Türkiye’de Türk lokumu, Safranbolu lokumu için üretici, kamu ve tüzel kişilikleri AB nezdinde başvuru yaparak tescil edilmesi için başvuruda bulunulabileceğini belirtiyor.
Nasıl başvurulur?
Tüm yöresel imalatçıların, ürünlerini önce Türkiye’de ve sonra da AB nezdinde veya ticaret yaptığı ülkede tescil ettirmesi gerekiyor. Türkiye’de coğrafi işaret belgesi Türk Patent Enstitüsü’nden alınıyor. Direkt enstitüye başvuruda bulunulabileceği gibi, danışman ofisler ve vekiller aracılığıyla da başvuruda bulunulabiliyor. Geleneksel veya yöresel ürünler için coğrafi işaret tescili yaptırmak için eğer vekiller aracılığıyla başvuruda bulunulacaksa bunun standart ürünler için ücretinin 2 bin YTL’den başladığını söyleyen Hasan Demirkıran’ın tavsiyesi, sahip &c
cedil;ıkılması gereken ürünün olduğu yöre halkı veya ticaret odası vasıtasıyla tescil başvurusunda bulunulması. Yurtdışında ürünün coğrafi işaret tescilini almak için ise hangi ülkeden korunmak isteniyorsa o ülkenin "patent enstitüsü"ne başvurmak gerekiyor. Türkiye’de tescil edilen coğrafi işaretler sadece Türkiye sınırlan içinde geçerli oluyor. Paris Sözleşmesi’ne göre, koruma istenilen her ülkede, o ülkenin patent enstitüsüne başvuruda bulunulması gerekiyor. Türkiye’de yurtdışında geçerli olan tescil işlemlerinde daha çok Madrit Protokolü çerçevesinde tescil işlemleri gerçekleştiriliyor.
Kaynak: TekBorsa Dergisi